TR
  • English
  • Türkçe
  • العربية
  • русский язык
  • українська
  • Français
  • Deutsch
  • español, castellano
  • 48 saatte

    Kütahya

    Birinci Gün

    Kütahya’daki ilk gününüze enfes lezzetlerden oluşan yöresel Ege kahvaltısı ile başlayabilirsiniz. Kahvaltının ardından tarihte en az çağdaşları Efes, Bergama, Side Antik Kentleri kadarönemli bir yere sahip olan Aizanoi Antik Kenti ile Zeus Tapınağı’nı ziyaret etmek için yola çıkabilirsiniz. Antik kent turunu tamamladıktan sonra şehir merkezine dönüp burada yer alan Çinili, Dönenler ve Ulu Cami’yi keşfedebilirsiniz. Ulu Cami’den çıkıp bir yemek molası verebilir, Kütahya’nın meşhur haşhaşlı pidesini deneyebilirsiniz. Yemeğinizin ardından çinileriyle ünlü Kütahya’da en göz alıcı eserleri görmek için Türkiye’nin ilk ve tek Çini Müzesi’ni ziyaret edebilir, yöresel giyim ve el sanatları ürünlerini görmek için sonrasında Germiyan Sokağı’na geçerek buradan sevdiklerinize hatıra olacak ufak hediyeler alabilirsiniz.

    İkinci Gün

    Kütahya’daki 2. güne merkezdeki tarihi Kütahya konaklarında keyifli bir kahvaltı ile başlanılabilir. Ardından Miyosen döneminden itibaren Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin sergilendiği Arkeoloji Müzesi’ne gidebilirsiniz. Müze ziyareti sonrası Frig Vadisi’ne doğru yola çıkmadan evvel şehrin sembolik yapılarından biri olan Kütahya Kalesi’ne uğrayabilirsiniz. Ardından merkeze yarım saat mesafedeki Frig Vadisi’ne doğru yola çıkabilirsiniz. Eski bir yanardağ olup Türkmen dağının tüfleriyle örtülü ve M.Ö. 900-600 yılları arasında Frigler tarafından iskan edilmiş olan Frig vadilerini, buradaki kalıntıları keşfedebilirsiniz. Yoğun geçen ikinci günün yorgunluğunu ise Domaniç Ormanları’nda kamp kurarak ve kendinizi tamamen doğanın huzuruna bırakarak atabilirsiniz.